1 Ağustos 2023 Salı

 

                                                                                                               -.05.2003

GÜLE GÜLE

 

Bunu sana verebilir miyim bilmiyorum. Belki bir gün bir kitap yazarım sende bilirsin içinde sana ait bir şeyler olduğunu alır okursun belki, çok sonra.

Sen benim nedensiz ölümümdün her zaman. Ne çok sevmişti seni çocuk kalbim, deli olurdu senin için sanki senden önce seni bulacağı gün için atarmış, bunun için nefes alır verirmiş, şimdi seni buldu deli gibi atıyor, seni özlüyor, korkuyor gözlerinin ardındaki masalın karanlık bir deniz olmasından  korkuyor. Ya gidersen ben nefes alamam ki.

Seni bekliyordum belki senden önce ama seni ben çağırmadım ki sevgili. Sen ansızın geliverdin. Hayatıma girdiğin gün sana taşındı çocuk kalbim. O gün anladım bedenim, düşlerim, yaşantımın her noktası, virgülü, ünlemi mutlak senle bitiyordu. Taşkın sevinçlerim oluyordun sen benim, umudumun adı, geleceğim, her şeyi erteleyişim. Her şiir sana yazılmıştı ve her şarkı seni söylüyordu.

Kulağına bunları fısıldardım sen masaldaki prensleri anlatırmışım gibi dinlerdin. Biliyorum acı çekiyordun. Seni seviyorum dediğimde kaçıp kurtulmak isterdin, yavaşça kayardın  ellerimin arasından, ne desem laf değişir diye düşünür, bir yolunu bulur ustaca sıyrılırdın bu zamanın içinden. Ben çok kızdım içimden sana ama söylemedim hiç, sanki hiçbir şey olmamış gibi kırılan kalbimi onardım hep tek başıma, ben parçaları birleştirirken sen hep bir parça eksiltiyordun ömrümden.

Seni deli gibi kıskanırdım çoğu zaman dudaklarımı yoldum böyle zamanlarda, dişlerimi sıkar içimdeki canavara sakin olmasını söylerdim. Ben seni sevdikçe içimdeki canavar nefret etti senden. Ben sana bağlandıkça o ikimize de cellat oldu.

Onun için ölmeliydin sen.

 

*          *          *          *          *          *          *          *          *          *          *          *          *.

 

Bir şeyler eksikti, bu eksikliğin içinde büyüttük birbirimizi. Çok şey öğrettik, lakin her öğrendiğim şeyde biraz daha silikleştin gördüğüm resimden. Ağır bedeller ödedik, sevdam büyüktü yeneriz sandım.

Ben hep senin için oynadım balkona çıkma rolünü çünkü sen bahçemdeydin, ordaydın, beni bekliyordun. Seviyordun sende beni deli gibi. Biliyordun sende eksikti bir şeyler ama hiç söylemedik birbirimize. Biz sustukça içimizdeki eksiklik çoğaldı, kimsesizlik duygusuyla içimizdeki boşluk büyüdü. Uçurum oldu.

Çoğu zaman atlamak istedik uçurumdan aşağıya ama bunu bile beceremedik. Biz yakınlaştıkça o bile uzaklaştı bize. Benim sana yakınlaşıp senin uzaklaştığın gibi. Uçurumun dibine gönderdik yavaş yavaş sevgimizi-güvenimizi-aşkımızı çok derinlere gömdük kimse bulmasın diye. Cebimize karasızlık, korku, çaresizlik ve öfke birde saygımızı koyduk ne işe yaradıysa.

Neden bu kadar çok yazıyorum diye sordum kendime? Canavar hemen cevap verdi. Ne dedi biliyor musun, unutman, içinden çıkarman için, dedi. Ömrümün yarısını aldın benden, ben hepsini vermeye hazırdım ne diye çıkarayım ki seni içimden. Sevdiğim ilk adamsın.

İçime sığmıyordun, kelimeler yetmiyordu seni anlatmak için, arkadaşlarıma anlattım seni, onları dinlemezdim hiç, onlar seni dinlemeliydiler ama. İçlerinde seni hiç görmeyenler var. Düşlerinde hayali bir sen yaratanlar ama onlarda dinlemiyorlar artık beni, sıkıldılar senden. Biliyorum sende sıkıldın benden, biliyorum bende sıkıldım benden. Kendimi özlüyorum artık, ben hep sendeydim kendime dönebilir miyim? Öl desen ölürdüm. Git dedin gitmedim. Unut dedin unutmadım.

 

*        *        *        *        *        *        *        *        *        *        *        *        *.

Büyüdük. Yağmurlu bir geceydi telefona lanet okudum önce, inanmadım gözlerine baktım doğruydu, dilim tutuldu. ‘SENİ SEVİYORUM’ kelimesi boğazımı tıkadı, konuşamadım. Çok ağladım, o gece seni yeni sevgiliye yolladım. Git dedin gitmedim, güçlü gibi göründüm herkese oysa o gece öldüm. Belki geri dönersin diye arkandan baktım umutsuzca, dönmedin. Haykıramadım sana ben seni seviyorum diye.

Gönderdim seni yağmurlu gecede yeni sevgiliye….

Baharlarımız vardı yalnız bize ait olan baharlarımız. Anılarımda kaldı hepsi. Kimsesiz kaldım senden sonra. Herkese ait gibi görünüyordum. İnsanlara özlemle ve umutla bakışımda hep bu kimsesizliği taşıdım içimde. Kendi içimde bir sığıntı oldum kendime. Sana katlanarak yaşadım hep katlanarak ve eksilerek. Senin için oynadım bulup bulup kaybetme oyununu, kayboldu sevgin. Yaşamak değildi bu yaşıyor gibi olmaktı. Öyle göstermek öyle sanmaktı. Çünkü gittin sen.

Öl desen ölürdüm, git dedin gitmedim. Sen gittikten sonra taşkın sevinçlerim azaldı. Gülemiyordum eskisi gibi, artık susturmak için uğraşmıyordu hiç kimse. Sen gidince hiç kimsem kalmadı. Ben bile seninleydim.

Senin için balkondaydım yine, ama sen yoktun bahçemde. Şehrin ışıkları yandı. Gece olsun istemiyorum artık kim bilir nerdesin? İçimi en çok acıtan cümle kiminlesin? Banane canım ben seninleyim yaa.     

 

*        *        *        *        *        *        *        *        *        *        *        *        *.

 

Konuşmadık  seninle hiç, eğer konuşsaydık aramızdaki bu uçurum mevcut olmazdı beklide. Gözlerine ne zaman baksam içim ısınırdı ve gözlerinde üşüdüm en çok.

Sevgisizim ve bir hiç.

Ben hep seni savundum. Kötü olan bendim, sen hep sıvıştın ustaca ve ben istedim ki… sen güzel sevgili ben hep seni savundum. Kendime bile. Canavar haklı mıydı? Yokluğun ölüme eşdeğer olabilir miydi? Değer miydin… Önceleri seni hep uzaktan izlerdim, gitgide yakınlaşarak, korkarak ve bir korkudan ilk defa büyük bir haz duyarak. Dibine girdim. Korkarak ve bir korkudan ilk defa büyük bir haz duyarak.

Gözlerini ve burnunu izlemekten alamadım kendimi. Aşktı bu inanmadığım şeye beni o gün inandırdın. Çok uzun sürdü ilk aşkım ve bitti.

Bittikten sonrada çok uzun sürdü senden habersiz. Zaman zaman bilmeni istedim, sen bilsen yeterdi dünya bildi, sen bilmedin. Karanlık gecelerde gözlerini özledim en çok zeytin karası gözlerini. Seni bu kadar hesapsız sevmiş olabilir miydim? Evet sevmemiştim senden isteklerim vardı. Seni seviyordum Lakin,Şayet,Eğer gitmezsen. Gittin…. Ama ben yine sevdim seni. Keşke hiç gelmeseydin. Ben hep seni sevdim, seni sevmeyi değil bizzat seni. Sana söyleyeceğim o kadar çok şey vardı ki söyledim bazen ama anlatmaya kalksam giderdin, anlatmazsam kalamazdın. Kalmadın da zaten.

Uçurumdan atlasam tutar mısın beni? Mucizem, prensim benim. Sen değildin bu ne mucizeydin ne de esas oğlanım. Bir eskiciden kiraladım bu giysileri ve ben giydirdim sana. NEDEN? Bu soruya hiç cevap bulamadım. Tek bildiğim bu giysiler sende emanet gibi durdu. Taşıyamadın onları.

 

*        *        *        *        *        *        *        *        *        *        *        *        *.

 

Alışamadım gidişine…. Her şeyimdin çünkü.

Bir gün yolda karşılaştık seninle kalbim deli gibi çarptı. Gözlerine baktım uzun uzun. Sevdiğim adamdı karşımdaki, gördüm kızardın sende. Geçtik yan yana, geçtik gittik. Çok güzeldin.

İçimden seni aramak geliyor sanki sesini duymak için yıkacağım dağları, keşke hiç veda etmemiş olsaydın o gece. Beklide o zaman hiç gitmemiş olurdun.

Sana yazdığım şiirleri okumuş, kızmıştın bir gün. Neden böyle yazıyorsun? Demiştin. Diyemedim sana o gün yaşadıklarımı değil yaşayacaklarımı yazıyorum diye. İşte şimdi yazdıklarımın tam ortasındayım. Önce yazdım, sonra yaşadım.

Bugün hava yine sen kokuyor.

Artık biliyorum mutluluklarım ve acılarım benim ve sensizlikte.

Sen ilksin ama son olmayacaksın. Benim en büyük düşmanım benim. ‘nasıl görmek istiyorsan öyledir’ ya ben seni fazla gördüm sevgili, olduğundan çok ama çok fazla. Bunu ben yarattım ve ancak ben yok edebilirim. Teşekkür ederim sana;

         Kaçtığın, saklandığın, tebessümlere sığındığın, adımlarca uzağımda yürüdüğün için bunca yabancılaştığın için teşekkür ederim. Bu ölümü atlatacağım ben, kimseler görmeyecek. Öyle çok ölüm yaşattın ki… Geçer dediler.

Yüreğimden kan aktı ama geçti. 

                                              

                                      SEN BİZİ BİZE HASRET BIRAKTIN SEVGİLİ….

 

  FÜSUN GÜLTEN

  • 2003 de yazdığım bir yazı buldum. O günden bugüne bir şey değişmemiş boşuna yaşanmış bir hayat.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder