14 Ekim 2011 Cuma

Hollanda Macerası- Dungeons

Geçen hafta Hollanda' daydık. Amsterdam, Rotterdam, Den Haag, Scheveningen, Utrecht... şehirlerini arşınladık.... İlk yurtdışı deneyimimizdi...geç kalmışız onu anladım. Ertelememek lazım hayatı... zaman kısa...
Fotograflar eşliğinde anlatmaya çalışacağım yaşadıklarımızı....
İlk fotograf, bakan herkesin tesirinde kaldığı haftalarca güldüğü bir fotograf olacak. (Tecrübeyle sabit...)
The Amsterdam Dungeon diye bir yere gittik. İnternet adresini veriyorum. Yolu düşen olursa önceden biletini alabilir. http://www.the-dungeons.nl/amsterdam/nl/index.htm . Burada çok güzel bir tiyatro sergilediler. Lakin bizim bildiğimiz tiyatro gibi değildi. Değişik bir konsepti var. Korku ve adrenalin üzerine kurulu. Odadan odaya geçiyorsun... Her yer zifiri karanlık...fakat yanımızda Hollandaca ve İngilizce bilen Dayım ve Ferhan olmasaydı hiç zevk alamaz ve eğlenemezdik.. Onlar bize tercüman oldular, sağolsunlar. İlk kapıdan içeriye girerken zebani kılıklı adamın 'Umarım Ölürsünüz' demesini asla unutamayacağım.:):) tabi birde eşimin ölüm sandalyesine oturtulup... Kardeşim Gül'ün cadı olarak yargılanmasını, ve benim elime verdikleri kovanın içinde sonradan tuvaletlerini yaptıklarını kova olduğunu söylemelerini de unutmak mümkün değil:) Tüm bu konseptin sonunda 6 kişilik bir radara bindirdiler bizi (zifiri karanlık).... uzun soluklu korku dolu saatlerin sonunda... bunda da bir numara vardır diye...hepimizin hali bir başka hal almışş... işte o fotograf..... ikinci fotografı ise girişte çektiler...:) çok eğlendik....


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder